MARKA LİNSANS SÖZLEŞMELERİ
Sınai hakların ekonomi ve ticaret alanındaki yeri günümüz çağında tartışılmaz hale gelmiştir. Sınai hakların özellikle gayri maddi haklardan sayılması bu hakların ticari hayatta rehin, haciz, lisans gibi hukuki işlemlere konu olmasını da kaçınılmaz kılmıştır.
Ticari işlemlerin bahsedilen ekonomik hayatta markaların kullanılmasından ve tanıtılmasından sonra çıkan ihtiyaçlar doğrultusunda ise bu hakkın devri gereken durumların ortaya çıkması sonuçları doğmuştur.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe girmeden önce Kanun Hükmünde Kararnamelerdeki özel hükümler doğrultusunda lisans sözleşmeleri hükümleri mevcutken, yine bu hükümlerde marka, patent ve endüstriyel tasarım gibi sınai haklar konu edilmektedir.[1] 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, anılan kanun hükmü ile yürürlükten kaldırılmış ve marka lisansı bu değişiklikten sonra , 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun birinci kitap dördüncü kısmında “Lisans” başlığı altında 24. maddede düzenlenmiştir. Mülga 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 20 vd. maddelerindeki düzenlemeye paralel olan bu düzenleme, marka lisansı hususunda esasa ilişkin bir değişiklik getirmemiştir.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun beşinci kitabında “Ortak ve Diğer Hükümler” başlığı altında 148. maddede, marka lisansını da kapsayan ortak hükümler düzenlenmiştir. Madde hükmünde ‘‘Sınai mülkiyet hakkı devredilebilir, miras yolu ile intikal edebilir, lisans konusu olabilir, rehin verilebilir, teminat olarak gösterilebilir, haczedilebilir veya diğer hukuki işlemlere konu olabilir. Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adı hakkı; lisans, devir, intikal, haciz ve benzeri hukuki işlemlere konu olamaz ve teminat olarak gösterilemez.’’ denilmiştir.[2] Aynı maddenin 5.fıkrasında ise ‘‘(5) Hukuki işlemler taraflardan birinin talebi, ücretin ödenmesi ve yönetmelikle belirlenen diğer şartların yerine getirilmesi hâlinde sicile kaydedilir ve Bültende yayımlanır. 115 inci madde hükümleri saklı kalmak üzere, sicile kaydedilmeyen hukuki işlemlerden doğan haklar iyiniyetli üçüncü kişilere karşı ileri sürülemez.’’ denmektedir.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 148. maddesinin son fıkrasında da ifade edildiği üzere, yalnızca markanın kullanım hakkı değil, aynı zamanda diğer sınai mülkiyet haklarında olduğu gibi marka başvuruları da lisans sözleşmesine konu edilebilir.
Bir marka için lisans verme yetkisi münhasıran marka hakkı sahibine aittir. Marka sahiplerinin birden fazla olması ve markanın ne şekilde kullanılacağına dair herhangi bir sözleşmenin bulunmaması durumunda, marka lisans sözleşmesinin tüm marka sahiplerince veya verecekleri yetki ile imzalanmaları gereklidir.[3]
Bu duruma örnek bir Yargıtay kararı şu şekildedir: ‘’ mahkemece iddia savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre üç kişinin ortak malik olduğu davacı markalarından 205262 sayılı ‘‘Sabincakis 1874’’ibareli marka için Sabaş Çiçekçilik A.Ş. ile davalı arasında lisans sözleşmesi imzalanmışsa da diğer marka sahiplerinin verdiği bir lisansın olmadığı, davacıların markaları hakkında marka sahiplerinden biri tarafından lisans sözleşmesine konu edilemeyeceğinin kararlaştırıldığı, dolayısıyla tek ortak tarafından verilen lisansın geçerli olmadığı, davalı şirketin davacılara ait ‘‘Sabuncakis’’ markasını hukuka aykırı bir şekilde kullanmış olmalarından dolayı davalı eylemlerinin davacıların marka hakkına tecavüz oluşturduğu sonucuna varıldığı,556 KHK’nin 68.maddesi anlamında bir kullanımın bulunduğunun ispat edilemediğinden itibar tazminatının şartlarının oluşmadığı gerekçeleriyle davacıların ‘‘Sabuncakis’’ markalarına davalı tarafından yapılan tecavüzün menine, 2008 yılı için davacıya ödenmesi gereken yıllık lisans ücretinin 36.000TLolduğu kabul edilerek taleple bağlı kalınmak suretiyle 15.260,52TL fiili zarar tazminatının ve 7.500TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, karar özetinin tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde 1/8 gazete tek sayfası ebadında ve bir kez ilanına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir’’[4]
[1] Mülga 551 sy. PatKHK m. 86; Mülga 556 sy. MarKHK m. 20; Mülga 554 sy. EndKHK m. 41.
[2] 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 148.madde aynen alınmıştır.
[3] ÇOLAK, UĞUR, ‘’Türk Marka Hukuku’’ ,İstanbul, 2014, sy.643
[4] Yargıtay 11. H.D. T. 04.03.2013, E. 2012/4251, K. 2013/3932, corpus içtihat bilgi bankası, son erşim tarihi 27.12.2018